Koruyucu Hekimlik ve Oral Hijyen Motivasyonu

Koruyucu Hekimlik

    Günümüzde koruyucu hekimlik uygulamaları çok önem kazanmıştır. İnsanlar maalesef geçirdikleri kötü tecrübeler (yanlış diş çekimi, köprü yapılırken sağlam dişlerin küçültüleceğinden haberi olmama, hatalı kanal tedavileri, basamak uyumu olmayan kron ve köprüler ) sebebiyle bir şeyler öğrenmekte geç kalmakta, bu da onları hem maddi hem manevi sıkıntılara sokmaktadır. Çok küçük koruyucu önlemlerle yapılması gereken işlemler, daha zorlu ve daha maliyetli bir hale gelmekte ve keşke önlem alsaydım dedirtmektedir.
    Koruyucu işlemler arasında flor uygulaması, fissür örtücüler, ortodonti ve belki de en önemlisi Oral Hijyen Motivasyonudur.(OHM)

ORAL HİJYEN MOTİVASYONU (OHM)

      En önemli basamaktır. Yani ağız ve diş sağlığı eğitimini tam anlamıyla anlayan ve uygulayan kişiler, ciddi sorunlarla karşılaşmazlar.                                                                                                        
       Dişleri fırçalama sıklığı, fırçalama şekli, fırçalama zamanları, karbonhidratlı diyet sıklığı, diş ipi kullanımı, ara yüz fırçası kullanımı, 6 ayda bir diş hekimine kontrole gitme alışkanlığı ve bunun gibi hekiminizin önereceği extra yardımcı önerilerin hepsi önemlidir.                                                                 
                                                                                                                                                       
      * Günde 3-4 kere diş fırçalamak yerine özellikle gece yatmadan önce bir defa diş fırçalamak ve özellikle diş ipi kullanmak daha faydalıdır. Çünkü uykuda geçen 8 saatlik zamanda tükürük akışı da durduğu için karbonhidratların dişe zararlı etkisi daha da artar. Diş fırçalamak, dişin sadece 3/5 ini temizler, diş ipi kullanıldığında tamamı temizlenmiş olur. İnsanların ben dişimi fırçaladığım halde, hala dişlerim çürüyor demesinin sebeplerinden birisidir. 

      *Arayüz fırçası da diş arası daha geniş insanların kullanması gereken arayüz temizlik enstrümanıdır.        

      * Karbonhidratlı (şekerli) diyetlerin kontrollü tüketilmesi çok büyük öneme sahiptir. (Arkadaşım dişlerini hiç fırçalamadığı halde çürüğü yok denmesinin en büyük sebebidir.) Yani karbonhidratlı diyet alışkanlığı olmayan insanların ağzında (oral hijyen motivasyonları yeterli olmasa bile) çürüğe pek rastlanmaz. Çünkü dişi çürütecek etken ortada yoktur. Diğer kısımda ise karbonhidratlı yiyecekleri sık tüketen insanlar sadece diş fırçalamakla diş çürüğünü engelleyeceklerini zannederler. Oysaki özellikle karbonhidratlı yiyecekler iki dişin arasına birikirler ve günde 3-4 defa diş fırçalanmış olsa bile çıkmazlar, sadece diş ipi kullanımıyla giderilebilirler.
   
   * Özellikle gece yatmadan önce yapılan atıştırmalar, en tehlikeli alışkanlıklardır. Çünkü gece uykuya dalmakla birlikte tükürük akışı da biter, yani ağzın kendi savunma mekanizması da ortadan kalkar ve çürüğe direk davetiye çıkarılmış olur.                                                                                                                                   

     
* Diş fırçalamadaki sık yapılan hatalardan birisi de çok sert diş fırçalamadır!!!!!. Bu genelde bayanlarda ve özellikle sigara içen hastalarda daha beyaz diş elde etme isteği ile olur. Böyle hastalar genelde abraziv (sigara içenler için - white) içeren diş macunları da kullanırlar. Böylelikle hem mine aşınmasına, daha çabuk renklenmeye ve hassasiyete sebep olurlar.   
                                                                                                                             

     * Sabah kalkar kalmaz diş fırçalama yapmak doğru değildir. Zaten gece yapılan fırçalama ve diş ipi kullanımı sabaha kadar ağız ve dişleri temiz tutmuştur. Sabah ağızdan gelen koku sindirim yolundan gelen kokudur. Bir bardak su içmekle bile bu giderilebilir. Sabah kalkar kalmaz yapılan  diş fırçalama sonrası kahvaltı yapıldığında fırçalamanın hiçbir önemi kalmamaktadır. Genelde diş fırçası aşınması ve diş hassasiyeti olan hastalarda çoğunlukla sabah kalkar kalkmaz diş fırçalama alışkanlığı olduğu görülür. Doğru olan kahvaltıdan sonra fırçalama yapılmasıdır. (Diş fırçalamada yapılan hataları hastalar genelde kabullenmek istemezler fakat görünen köy kılavuz istemez, dişin kole (dip) kısmındaki aşınmaların başka açıklaması yoktur.) 
     
    Böyle hastalara genelde yumuşak fırçalar ve özellikle florürlü macunlar önerilir.                                         

    * Diş fırçalama şeklinin diş etinden dişe doğru olması gereklidir. Bu kural üst-alt çene dişlerde , dişlerin  iç-dış kısmı, ön-arka tarafta hep aynıdır. Yani dişler  üst çenede yukarıdan aşağıya, alt çenede aşağıdan yukarı doğru fırçalanmalıdır. Diş etine fazla travma verecek şekilde yapılacak sağdan sola veya soldan sağa fırçalamalar dişte aşınmaya ve diş etinde çekilmeye yol açar. Sadece çiğneyici yüzeyler ileri - geri hareketlerle fırçalanabilir!!!!!!!!   

    * Son zamanlarda bilimsel gerçeklerle uyuşmayan florür ile ilgili haberler ortaya çıkmıştır. Bu sebepten dolayı; dolaptan çıkmış soğuk meyveleri yiyemiyorum, dişlerim çok hassas, dişlerim çok hava alıyor, fırçalama esnasında dişlerimin dibi çok hassas gibi şikayetler artmıştır. Kullanılan diş macununda kesinlikle florür olmalı ve özellikle gece yatmadan önce yapılan fırçalamadan sonra aşırı çalkalama işlemi yapılmamalıdır. Konu ile ilgili bilimsel açıklama TDB'nin aşağıdaki linkinde mevcuttur.       

FLOR UYGULAMASI

    Florlamada; İyonoforez yöntemi ile topikal uygulamalar da yapılabilir. 6 aylık periyodik kontrollerde flor uygulaması yapılması çürüğe karşı önemli ölçüde koruma sağladığı bilimsel olarak ispatlanmıştır. Ancak yaşa ve çürük oluşma riskine bağlı olarak değişik sıklıklarda flor uygulamasına gerek görülebilir.

KİMLERE FLOR UYGULAMASI YAPILABİLİR

  • Yetişkin veya çocuk farketmeksizin çürüksüz ağızlarda koruyucu olarak,
  • Dişlerinde hassasiyet problemi olan hastalarda hassasiyeti gidermeye yardımcı olarak,
  • Dişlerinde erozyon görülen kişilerde,
  • Çürüğe yatkın ağızlarda koruyucu olarak,
  • Ağız hijyenini sağlamakta güçlük çeken veya özel bakıma ihtiyaç duyan rahatsızlığı olan bireylerde,

FİSSÜR SEALANT(ÖRTÜCÜ)

      Dişin çiğneyici yüzeyinde bulunan girintilere çok çabuk yemek artığı birikir ve bu yüzeyler temizlenmesi zor, fırçanın kolay ulaşamayacağı bölgelerdir. Bu yüzeyler özellikle büyük azı dişlerin erken yaşta çürümesine neden olurlar. Fissür sealent ile bu girintili yüzeyler, düz temizlenmesi kolay hale getirilerek dişin çürümesi önlenmiş olur.

Çocuğunuzun Dişlerini Çürükten Korumak ;

      Herşeyde önce bebeklik dönemlerinden itibaren özellikle karbonhidratlı (şeker, çikolata, ballı süt, biberonda pekmez, cocopopslu sütler, nesquikler, dondurma, jelibonlar, asit ve şekerli içecekler, vb çok sayıda abur cubur) yiyecek ve alışkanlıklardan uzak tutmak gerekir. Çocukların süt dişleri yapısı itibariyle çürümeye daha yatkındır ve diş fırçalama ve diş ipi kullanma alışkanlıkları efektif değildir. Yani siz onları diş fırçaladı zannetseniz bile ağız da hala karbonhidrat biriken bölgeler vardır. En güzel çözüm  mümkün oldukça karbonhidrattan uzak tutmaktır.

    İlk dişin sürmesinden itibaren ebeveynler çocuklarını düzenli bir şekilde diş hekimine götürmelidir. Diş hekimleri fırçalama, diş ipi kullanımı ve diğer tedavileri içeren bir program önerir ve çocukların öğrenmelerine yardımcı olur. Evde yapılan bu koruyucu uygulamalar, diş hekimine yapılan düzenli ziyaretler ve dengeli beslenme çocuğunuza hayat boyu sağlıklı alışkanlıklar kazandırmanıza yardımcı olacaktır.
       Fluoridli diş macunlarını kullanmaya çocuğunuz 2-3 yaşına gelince başlamalısınız. Bu zamana kadar ebeveynler çocuğun dişlerini su ve yumuşak kıllı diş fırçasıyla temizlemelidir. 2-3 yaş çocuğu diş macunu kullanmaya başladığında, ebeveynler çocuğa eşlik etmeli, yardımcı olmalı ve diş macununu mercimek tanesi kadar kullandığından emin olmalıdır. Çocuk fazla diş macununu tükürmeli asla yutmamalıdır.

Çocuğumun Beslenme Şekli Dişleri İçin de Nasıl Güvenli Olabilir?

        Öncelikle çocuğunuzun beslenme şeklinin dengeli olmasına dikkat etmelisiniz. Dengeli beslenme; meyve, sebze, ekmek, süt ve süt ürünleri, et – balık ve yumurtadan zengin öğünlerden oluşmaktadır. Ara öğünlerde şeker, çikolata ve benzeri yiyeceklerin yenilmemesi çocuğunuzun dişlerinin çürükten korunmasında etkin bir yöntemdir.

Değerlendirmeler

Bir yorum yazın

Koruyucu Hekimlik ve Oral Hijyen Motivasyonu

Koruyucu Hekimlik ve Oral Hijyen Motivasyonu