SIKÇA SORULAN SORULAR

  •      *Literatürde ağız kokusunun 50-60 farklı sebebi olduğu söylenmektedir. Diş eti kaynaklı problemler bu işin büyük kısmını oluşturmaktadır. Gingivitis ,periodontitis,gömülü 20 yaş dişleri, hatalı uyumlanmış kron ve köprüler, hatalı yapılan dolgular gibi diş ve diş eti kökenli olabileceği gibi birçok sebebi vardır.

         *Bazen diş ve diş eti kaynaklı olmayan ağız kokusu sebepleri de vardır: Boğaz enfeksiyonları, kronik sinüzit, grip, reflü, sindirim sistemi rahatsızlıkları, diyet vb.

          *Öncelikle doğru teşhisin konup, ona göre tedavi şeklinin planlanması çok önemlidir;

    Örneğin;

          *Şikayetin sebebi, diş eti uyumu iyi olmayan restorasyonlar (kron, köprü, zircon, dolgu..) ise; sadece gargara ile tedavi etmenin bir anlamı yoktur. Restorasyon sökümü, tekrar hazırlık yapılması (basamak hazırlanması, diş eti tedavisi vb) gerekebilir.

          *Şikayetin sebebi diş eti hastalığı ise; çok iyi bir periodontal tedavi gerekir.

    Özetlemek gerekirse; diş etine batan, diş etinde irritasyona sebep olan ve ağız içi temizliğinde kullanılan enstrümanların (diş ipi, arayüz fırçası) ulaşamadığı her nokta ağız kokusuna sebep olmaktadır.

  •  
       Periodontal hastalıklarda primer etken mikrobiyal dental plaktır. Mikrobiyal dental plak tükürükten oluşur. (KALITSAL OLARAK ADLANDIRILAN ETKENDİR. BAZI İNSANLARDA AZ , BAZI İNSANLARDA ÇOK DİŞ TAŞI BİRİKMESİNİN SEBEBİDİR. TÜKÜRÜĞÜN YAPISI KALITSAL OLDUĞU İÇİN MAALESEF DEĞİŞTİRİLEMEZ, ANCAK ALINACAK ÖNLEMLER ARTTIRILABİLİR.) Diş taşı dişlerin etrafında biriktikçe, diş eti cebi içinde ilerlemeye başlar. Bu ilerleme, birikim maalesef dişin üst (çiğneyici) yüzeyine doğru olmaz. Köke doğru ilerler. İlerledikçe de kemiği aşağı doğru eritir. Böylelikle de diş eti çekilmeleri, kemik erimeleri olur. Kanama ile başlayan şikayetler, sıcak soğuk hassasiyetleri, dişin üstüne bastıramama ve dişin sallanmasına ve çekimine kadar gider.
    bknz; periodontoloji 

  •      Çok basit anlatım şekliyle elinizi pürüzsüz bir cam yüzeye sürttüğünüzde kanama veya tahriş olmaz. Elinizi pürüzlü bir yüzeye sürttüğünüzde ise tahriş ve kanama olur. Burada diş eti pürüzsüz bir diş yüzeyine temas etmesi gerekirken, diş eti içinde oluşan herhangi bir pürüz (çoğunlukla diş taşı, taşkın dolgular, hatalı yapılmış kron ve köprüler) diş etinin pürüzlü yüzeye sürekli dokunup kanamasına sebep olur.

    bknz; periodontoloji

  •           Diş taşı temizliği ile dişleri beyazlatmak aynı şeyler değildir. Hatta diş beyazlatmak ile diş ağartma da aynı şeyler değildir. Diş taşı temizliği ile daha geniş bilgi için bknz; periodontolojiDiş taşı temizliğini, sağlığınız için kesinlikle yaptırmanız gerekli iken, sürekli çay, sigara tüketimine bağlı olarak dişlerde oluşan renklenmeleri ayda veya 2-3 ayda bir temizletmek mine aşınmasına sebep olacağından zararlı olabilir. Çözümü sigara ve çay - kahve alışkanlıklarınızı minimuma indirerek olabilir.

  •            Kesinlikle hayır. Tükürüğün kalıtsal yapısından ötürü böyle bir yatkınlık olabilir fakat genç yaşta alınacak önlemlerle kesinlikle önüne geçilebilecek bir hastalıktır.

                     bknz; periodontoloji

  •           Bilimsel araştırmalar florürlü diş macunlarının günde 2 kez kullanılması gerektiğini söyler. Florürün zararlı olduğunu iddia etmek güneş ışığının (x ışını), cilde temas ettiği anda  kanser yaptığını söylemek gibidir. Yani herşeyin bir dozu vardır. Florürün sistemik yollarla (tablet, içme suyu) alındığında bile risk çok az iken, topikal olarak diş macunu ile kullanımının hiçbir mahsuru yoktur.       

     bknz;koruyucu hekimlik(ohm)

  •     Bu konu son zamanlardaki florür ile ilgili yanlış bilgilerin yayılmasıyla, insanların daha fazla bitkisel diş macunları kullanımının artmasıyla başlamıştır. Aşırı ve gereksiz diş fırçalamakta başka bir sebeptir.

          bknz; koruyucu hekimlik(ohm)

  •           Bunun birden fazla sebebi olabilir; Diş hekimine gittiğinizde sadece görünen ve ağrı yapan dişlerin tedavisini yaptırıp diğer çürükleri görmezden gelmek sadece süreci erteler. İlk muayenede bütün dişlerin kontrol edilip gerekirse panoramik film çekilmesi gerekir. Panoramik filmde arayüz çürüklerinin (gizli çürük) teşhisi doğru saptanıp tedavileri yapılmalıdır. Tabi ki devamında da ohm şarttır.

          bknz; koruyucu hekimlik(ohm) 

        bknz: tedavi  (Çürükten korunma)

  •              Hamilelikte sadece röntgen cihazlarından ve kuvvetli antibiyotik kullanımlarından kaçınılmalıdır. Bunların haricinde her türlü müdahale yapılabilir. Fakat özellikle hamilelikte hormanlara bağlı olarak diş etleri şişme eğilimi gösterir. Hamile kişide de diş taşı veya gömülü 20 yaş dişi gibi zaten diş eti  şişmesine sebep olacak etkenler varsa, hamilelikten önce müdahale edilmelidir. Hastaya yapılacak lokal anestezik maddenin herhangi bir mahsuru yoktur, fakat işlem sonucunda antibiyotik kullanması gereken durumlar olursa o zaman problem olabilir.

  •            Günümüzde birçok besin maddesinin içinde karbonhidrat (şeker) oranı artmıştır. Eskisi gibi organik ürünlere ulaşmak daha zor hale gelmiştir. Bu sebepten dolayı dişlerin bakımı daha çok önem arz etmektedir.

     bknz; periodontoloji

     bknz; tedavi

  •      Bazı insanların mine tabakası kalınlığı ve rengi doğuştan beyaz olabilir.Dişe rengini veren esas tabaka dentindir(içteki tabaka) ve her zaman mineden daha koyu renktedir.Mine tabakası ne kadar kalınsa diş o kadar beyaz gözükür.Uzun yıllar sert diş fırçalayanlarda da, minenin incelmesine bağlı olarak, dişlerim eskisi gibi beyaz değil şikayetleri olmaya başlar.
         bknz: Koruyucu hekimlik

  •       Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine göre şu anda (2020) amalgamla ilgili herhangi bir komplikasyona veya yan etkiye rastlanmamıştır. Amalgam ağızda 25-30 yıl süreyle kullanılan çok sağlıklı ve sağlam dolgulardır. Günümüzde amalgamın tercih edilmemesinin sebebi estetiktir. Amalgam dolgu yerine kullanılan kompozit dolgular doğru tatbik edildikleri takdirde amalgam kadar sağlam olabilmektedir. Bunun için günümüzde genelde kompozit veya porselen dolgular tercih edilmektedir. Amalgamın tek dezavantajı çok büyük dolgularda uzun yıllar sonra dişte çatlağa sebep olması olabilir.

  •        Bazı çürüklere müdahalede geç kalındığında çürük pulpaya (sinir) ilerlemekte ve yapılan dolgular sinire daha yakın bölgeye temas etmektedir. Çürük ne kadar derinse dolgu da o kadar derin olacaktır ve kuafaj işlemi yapılacaktır. Kuafajda yapılmak istenen şey dişi kanal tedavisi yapıp cansız hale getirmemektir. Kuafaj yapılan dişlerde 4-6 aya kadar hassasiyet (soğuk- sıcak- üstüne basamama) olması normal olabilir.

    bknz;Kuafaj

  •       Alt total protez gevşekliği genelde görülen bir durumdur. Yapılabilecek en garanti çözüm alt çeneye en az 2 implant uygulamasıdır. Uzun yıllar önce dişlerini kaybeden hastalarda kemik erimesi daha fazla olur. Bu sebepten alt çeneye tekrar protez yapılsa bile başarılı olunmaz. Gerekli anamnezler alınıp implant yapılması en uygun yoldur. 

  •       Bir kaç sebebi olabilir. Kompozit dolgu yapılırken ki hatalar, baştan yanlış konan teşhisler (kron veya porselen dolgu yapmak yerine kompozit yapmak ) , alışkanlıklar (antep fıstığı gibi sert kabuklu yiyecekleri dişlerle kırmak), bunlardan bazılarıdır.

  •      Şu ana kadar bilimsel olarak ispatlanmış herhangi veri yoktur. Hatalı teşhis , hatalı uygulama, eksik ağız hijyeni gibi sebeplerle implantitis (implant çevresi iltihabı) oluşabilir. Fakat kanser yaptığı ile ilgili bilgi mevcut değildir.

  •       İmplant tedavileri diğer tedavilere oranla daha maliyetli gözükebilir. Fakat elde edilen sonuçlar diğer tedavi şıklarına göre daha sağlıklı ve uzun ömürlüdür. Çoğu implant yaptıran hasta maddiyat kısmındaki problemden çok implant yapımı ile protez yapımı arasındaki bekleme süresinden şikayet etmektedir. Bu da yeni gelişen sistemlerle minimalize edilmektedir.
          bknz: implantoloji

  •       Öncelikle sorunun ne olduğu saptanıp ona göre tedavi planı oluşturulmalıdır. Sorun sadece diş renginde ise ve uygun koşullar var ise  Bleaching(ağartma) ile çözümlendirilir. 
          Sorun diş şeklinde ise birden fazla çözüm yolu vardır. bknz:Estetik

  •       Kanal tedavisi yapılan dişte 1 hafta 15 gün ödem hassasiyeti olabilir. Yani dişin üstüne basıldığında veya dokunulduğunda hassasiyet olması normaldir, bu geçici bir süreçtir. Eğer bu süre daha uzun hale gelmişse o zaman dişin kanal tedavisinin tekrar değerlendirilmesi gerekir. 

  •       İmplant tedavisi kemik gelişimini tamamlamış ve uygun koşulları sağlayan (kemik hacmi ve sistemik sağlık) her bireye uygulanabilir.

  •       Sterilizasyon ve dezenfeksiyon diş hekimliğinin olmazsa olmazıdır. Bulaşıcı hastalıkların bu kadar yoğun olduğu dönemde çok daha fazla önem kazanmıştır. Kontaminasyona karşı kullanılan aletler tek kullanımlık otoklav poşetlerinde steril edilmektedir. Sterilizasyonda uzun yıllardır  otoklav dönemine geçilmiştir. Hatta teknik bir arızada, kullanım dışı olması durumunda, 2 adet otoklav cihazı bulunması daha faydalıdır.
           Kullanılan ağız içi başlıkların hızlı sterilizasyonu için Gama sterilizasyon cihazı kullanılmaktadır. 

  •        Bu çok sık karşılaşılan bir sorundur. Doğru teşhis ve doğru planlama ile yapılacak randevu takviminde aksama olmazsa gelişen teknoloji ile birlikte (Kanal tedavisinin aynı günde bitmesi, Cad-Cam cihazı ile aynı günde kron ve porselen dolguların yapılabilmesi, X-Guıde ile implant teknolojisi vb.) tedavi süreleri en aza indirilebilir.
           Çenenin tek bir tarafına anestezi yapmış iken yapılacak olan bütün işlemlerin (dolgu, küretaj, kanal tedavisi, Cad-Cam- İmplant ve Diş çekimi) aynı seansta yapılması mümkündür.

  •       Dolgular büyüklüklerine göre fiyat farklılıkları gösterir. Ayrıca tedavi esnasında bile diş kanal tedavisi, porselen dolgu ve kron ihtiyacı gösterebilir. Bu durumda fiyatlar değişir. En doğru yol ilk muayene (Oral Diagnoz) sonrası planlama yapmaktır.

  •       Bu fobi genelde, geçmişte olumsuz deneyim yaşayanlarda görülür. Herşeyden önce sağlığınızın daha kötüye gitmemesi için erken önlem almanız gerekir. Zaten bunun için koruyucu hekimlik ön plana çıkmıştır. Diş çürüğü ve diş taşı 2 ayrı hastalık sebebidir ve ilerledikçe daha zor tedaviler gerektirir. Örneğin; apseli bir dişe anestezi yapılsa bile etki etmeyecektir. Böyle bir durumda öncelikle antibiyotik tedavisi veya apse drenajı yapılır.

         Diş hekimliğinde kullanılan anestezik maddeler çok kuvvetlidir. Anestezi başarılı olduktan sonra ağızda yapılacak her türlü işlemde (dolgu, kanal tedavisi, küretaj, diş çekimi, implant cerrahisi ve ameliyatlar vb) herhangi bir ağrı olmayacaktır. Anestezinin az etki ettiği durumlarda tekrar anestezi yapılabilir, ağrı ve hassasiyet varken işleme devam edilemez. 
         Sadece bir tedavi sonrasında bile hastalar genelde bu korkuyu aşarlar.
         Gerektiğinde Sedasyon (Nitröz oksit) ile tedavi yapılabilir. 

  •      Zirconyum ve cam seramik porselenler arasında farklar vardır. Uygun şartlar var ise cam seramik porselenler daha estetiktir. 

  •       Süt dişlerinin esas görevi alttan gelecek daimi dişlere yer tutmasıdır. Vaktinden önce çekilmek zorunda kalan süt dişlerinin yerine diğer dişler kayarlar ve boşluğu kapatırlar. Alttan gelecek daimi diş kendine yer bulamaz ve çapraşıklığa neden olur. Bu sebepten ötürü diş hekiminde veya pedodontistte dolgu veya kanal tedavisi işlemi yapılması uygundur.  

  •       Sorun kemik erimesi ile ilgiliyse maalesef sadece diş eti veya arayüz fırçası kullanımı ile giderilebilir. Sorun yapılan dolgunun çok büyük olması ile ilgiliyse porselen dolgu bir çözüm olabilir.

    Bknz: İNLEY-ONLEY DOLGULAR