Cerrahi

Cerrahi

DİŞ ÇEKİMİ

    -İleri derecede madde kaybı görülen (Genelde çürük veya kırık sebebiyle),
    -İlerlemiş diş eti iltihabı sonucu çok fazla sallanan (periodontal sebeplerle),
    -Kanal tedavisine rağmen kurtarılamayan,
    -Değişme zamanı geciken süt dişleri,
    -Ortodontik tedavi esnasında gerek görülen,
    -Kist ya da tümör içindeki dişler çekilir.

    * Çekim yerine konulan tampon yaklaşık 1 saat sıkıca ısırılmalı, gerekmiyorsa değiştirilmemelidir. Bu arada tamponun gereğinden fazla ıslanmaması için, tampon yerleştirildikten sonra fazla tükürük yutkunulmalıdır. Tamponun bir kaç kez  ve gereksiz değiştirilmesi, oluşan pıhtının bozulmasına neden olur.

    * Pıhtı (kan) vücuttaki mikrop içermeyen en steril yapıdır. Tükürük kandan daha kirlidir. Yani steril olan pıhtıyı oradan emme, çalkalama, tükürme gibi hareketlerle uzaklaştırmak çekim boşluğunun daha geç iyileşmesine sebep olacaktır.

   *Ağız su ile çok fazla çalkalanmamalı ve 2-3 saat bir şey yenmemelidir. Daha sonrada ılık şeyler tercih edilmelidir.

   *Yara bölgesi emilip tükürülmemeli ve 48 saat boyunca sigara içilmemelidir.

   *Çekim yerini temiz tutmak için 24 saat sonra yüzeysel olarak fırçalamaya başlamalı ve diş hekiminizin tavsiyesine göre antiseptikler ile gargara yapılmalıdır.

   *Ağrı olursa aspirin dışındaki ağrı kesiciler tercih edilmelidir.

   *48 saat  geçtikten sonra aşırı şişlik, ağrı ve aşırı kanama gibi şikayetler olursa hekime başvurmakta yarar vardır.

    Ayrıca çekimden birkaç gün sonra dıştan bakıldığında belli olacak şekilde yüzde renk değişikliği, morarma görülebilir. Nedeni, doku içi kılcal damar kanamasıdır. 10-15 gün içinde kendiliğinden kaybolur. Cerrahi işlemden 48 saat sonra dışarıdan sıcak tatbiki, bu süreyi kısaltabilir.


GÖMÜLÜ DİŞ ÇEKİMİ

     Sürme zamanı geldiği halde diş dizisinde yer almayarak kemik içinde kalan dişlere gömülü diş; eğer bir kısmı ağızda görülebiliyor, bir kısmı görülemiyorsa da yarı gömülü diş denilir. En çok alt ve üst çenede 3.molar dişler (yirmi yaş) gömülü kalır.





Gömülü kalma nedenleri

-Dişlerin anormal pozisyonları,
-Komşu dişlerin baskısı,
-Çevresel kemikte yoğunluk olması,
-Kronik iltihapların dişin üstündeki mukozayı kalınlaştırması,
-Çenede yer darlığı,
-Süt dişlerin zamanından erken veya geç çekilmesi,
-Kalıtım,
-Bazı sistemik hastalıklar.


Gömülü dişler neden çekilir

- Fırçalanamadığı için ağız kokusuna sebep oluyorsa,
- Enfeksiyona neden oluyorsa,
- Nedeni belirsiz ağrılar varsa,
- Diğer dişlerin sürmesini engelliyorsa,
- Kırılmalara neden olabilecekse,
- Kulakta çınlama, uğuldama yapıyorsa,
- Gözde görme bozukluğu yapıyorsa,
- Kist oluşumuna neden olacaksa,
- Protez yapımını engelliyorsa,
- Çeneler üzerindeki diş dizilimini bozuyorsa,
- Operasyon genellikle lokal anestezi ile yapılır,
- Operasyon sonrası ağrı, ödem, morarma, trismus (çeneyi açamama), enfeksiyon ve kanama görülebilir.

      Bu komplikasyonları en aza indirmek için; yara bölgesine tampon, dıştan soğuk uygulaması, antibiyotik, analjezik- antienflamatuar, antiseptik gargara uygulanır.
     Ayrıca operasyonun yapıldığı ilk gün emip - tükürmemek ve sıcak yiyecek-içeceklerden uzak durmak önerilir. Yüzde oluşabilecek morarma yaklaşık on günde geçer. İkinci günden itibaren dıştan sıcak uygulamak bu süreyi kısaltır.

SİNÜS LİFTİNG

     Üst çene arka bölgeye implant yapılması gereken durumlarda bazen kemik kalınlığı çok az olduğu için implant yapımına müsaade etmeyebilir. Böyle durumlarda sinüs boşluğunun içerisinde kemik tozu (Greft) konularak kemiğin kalınlaştırılması amaçlanır. Açık veya kapalı sinüs lifting yapılabilir. 


 

 KİST OPERASYONU

      Çene kemiklerindeki kistler genel olarak içi sıvı veya püre yoğunluğunda erimiş doku artıkları ile dolu, epitel kaplı, dış taraftan çevresi bağ dokusu kılıfı ile çevrili, merkezden çevreye genişleyerek büyüyen oluşumlardır. Etraflarındaki dokuları iterek yavaş yavaş büyürler. Röntgen görüntüsü olarak yuvarlak veya oval, belirgin sınırlıdırlar.
ODONTOJEN KİSTLER (Diş kökenli)
NON-ODONTOJEN KİSTLER
İLTİHABİ KİSTLER
     Kistlerin tedavisi cerrahidir. Yapılacak operasyonun tipini kistin büyüklüğü ve lokalizasyonu belirler. Ya epiteli ile birlikte tamamen çıkarılır (enükleasyon), ya da ağız boşluğu ile birleştirilir. (marsuplalizasyon) Tedaviden sonra altı aylık periyotlarda mutlaka takip gerekmektedir. Kistlerin tekrarlama olasılığı yüksektir.
 
APİKAL REZEKSİYON

       Diş kökünün kemik içinde bulunan ucunun ve etrafındaki iltihabi dokuların cerrahi olarak çıkarılması işlemidir.

  - Kanal tedavisine cevap vermeyen kök ucu lezyonları ve problemli kanallarda,

  - Kırılan kanal aletinin çıkarılamadığı ve kanal tedavisini engellediği vakalarda,

  - Kök ucuna yakın kırıklarda,

  - Kanal tedavisi esnasında kök ucuna doğru bir perforasyon ya da dolgu maddesinin dışarı taşması durumunda apikal rezeksiyon tercih edilir,

   - Lokal anestezi ile yapılır,

   - Ağrı, morarma, şişme, kanama, yandaki dişlerin zarar görmesi ve sinüs açılması gibi komplikasyonlar görülebilir. Bunları en aza indirebilmek için antibiyotik, analjezik- antienflamatuar kullandırılır,

   - Rezeksiyon olan dişe birkaç ay yük bindirilmemelidir,

   - Operasyonun olduğu gün sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalı, dıştan soğuk kompres yapılmalıdır,

   - Eğer morarma olursa ikinci günden itibaren o bölgeye sıcak kompres uygulamak iyileşmeyi hızlandırır. Yaklaşık 10 gün içinde morarma tamamen kaybolur.
     
PRF(Platelet Rich Fibrin)

   Plateletten Zengin Plazma:
     Kişiden alınan az miktardaki kanın özel bir santrifuj işleminden geçirilerek bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen az miktardaki platelet yönünden zenginleştirilmiş plazmanın yine aynı kişiye geri verilmesi işlemidir. 

     Plateletlerden salınan büyüme faktörleri hücrelerin onarım mekanizmasını devreye sokarak yaraların iyileşmesini sağlamaktadır. Plateletten Zengin Plazma (PRP) uygulamasında, hedef bölgeye kan dolaşımıyla taşınabilenden çok daha fazla sayıda platelet ve iceriğinde bulunan büyüme faktörlerini ulaştırılabilmektedir. Yöntemin en önemli avantajı hastanın kendi kanından elde edilmiş olması ve alerji riski taşımamasıdır.

    Greft bölgelerinde plateletler ve beyaz kan hücreleri sinerjik bir etki ile yoğun şekilde büyüme faktörlerinin serbest kalmasını sağlar.

   Özet olarak; hastadan alınan kanın, hücrelerine ayrıştırıp, faydalı olan hücreleri kemik tozu (greft) ile karıştırarak veya sadece PRF olarak kemik eksikliğinde kullanılabilmesidir.

    

Değerlendirmeler

Bir yorum yazın

Cerrahi

Cerrahi